KÜTÜPHANE | EKONOMI-POLITIK

Nominal Ücret ve Gerçek Ücret

     

      Kapitalist gelişmenin ilk aşamalarında">

KÜTÜPHANE | EKONOMI-POLITIK

Nominal Ücret ve Gerçek Ücret

     

      Kapitalist gelişmenin ilk aşamalarında, işçiye seyrek olarak para ödenirdi. Genel olarak bu iş şöyle olurdu: kapitalist işletmelerde besin maddeleriyle giyim maddeleri satan dükkanlar bulunurdu. İşçiler oradan metalar alırdı. Ay sonunda, ya da mevsim sonunda, kapitalist, hesapları çıkarırdı: hesap, işçi kazancının tümünü tutar ya da borç krediyi aşmış olurdu. Bazan işçinin kazancından kendine pek az kalır, bazan eline bir şey geçmezdi.
      Emeğin ayni olarak karşılanması, bugün de iktisadi bakımdan zayıf ülkeler ile azgelişmiş ülkelerde geniş ölçüde uygulanmaktadır.
      Günümüzün ileri kapitalist ülkelerinde, ücretin yaygın ödeme şekli, para olarak ödemedir ve buna nominal (itibari) ücret adı verilir.
      Bununla birlikte, bu şekilde ödeme, işçi emeğinin gerçek bedelini gösteremez. Gerçek bedeli belirlemek için gerçek ücret kavramı sözkonusudur ki, bununla işçinin geçim aracı ifade edilir. Yani gerçek ücret, işçinin kendisinin ve ailesinin geçimlerini sağlayabilecek miktar ve nitelikte geçim nesneleri satın alabilmeye yeterli bir ücrettir.
      Gerçek ücreti belirlemek için, nominal ücreti, tüketim nesneleriyle hizmetlerin fiyatlarını, mali yükleri, kira ve diğer ödemeleri gözönüne almak gerekir. Kapitalizmin gelişmesiyle, gerçek ücret düşme eğilimi gösterir.
      Kapitalizmde gerçek ücretin düşmesi, birçok nedenlere dayanır. Birincisi, fiyatların yükselmesidir. İşçinin nominal ücreti birazcık artsa, meta fiyatları, bu ücret artışından kat kat fazla artar. Bu demektir ki, aynı para ile işçi daha az meta satın alabilecektir, yani gerçek ücret düşer. Kapitalist ülkelerde olan şudur: fiyatlar ücretlerden daha çabuk artar. Böylece, Fransa'da 1938 ile 1954 arasında, her cins metaın fiyatı 32 kattan daha fazla arttığı halde nakit olarak ücret ancak 21 kat artmıştır. Sonuç: Fransız işçileri, 1954'te, 1938'de satın alabildikleri metalardan daha az meta satın [sayfa 97] alabilmekteydiler. Diğer kapitalist ülkelerde de durum aynıdır. Gerçek ücretin düşmesini belirleyen bir başka neden de, vergi ve diğer ödemelerin (kira, gaz, elektrik, su vb.) artmasıdır. Bu arada Birleşik Amerika'da, 1959'da halka yüklenen vergiler, 1939'a bakarak aşağıyukarı, 12 kat fazla olduğu halde, 1958'de alınan kira, ücretin yüzde 25-30'u oldu. Gerçek ücretlerin azalmasında, yıldan yıla artarak kesilen üretim cezalarının artışı da büyük rol oynar.
      Kapitalist rejimde, işçi sınıfının gerçek ücret düşüşünü belirleyen önemli durumlar işte bunlardır.
      Kapitalist ülkelerde, kadın ve erkek emeği arasında ücret eşitsizliği vardır. Kadın, erkekle aynı işi yaptığı halde, erkekten hissedilir derecede düşük bir ücret alır.
      Amerika Birleşik Devletleri nde, işçi kadınların aldıkları ortalama ücret, erkeklerinkinden %30-40, Fransa' da %15-20, Japonya'da %35-40 daha düşüktür. Yalnız Birleşik Devletler'de kadın emeği ile erkek emeği arasındaki ödeme eşitsizliğinin, Amerikalı kapitalistlere kazandırdığı ek kar, yılda milyar dolarları tutan rakamlarla ifade edilmektedir.
      Irk ayrımı da kapitalistler için geniş bir çıkar kaynağıdır. Birleşik Amerika'da zenci işçiler, beyaz işçilerden daha kötü koşullar içinde çalıştırılmaktadır. Genel olarak zenciler, en ağır işlerde, sağlık ve yaşam için en zararlı, en tehlikeli işlerde istihdam edilirler. Ücretleri de, beyazların ücretinden oldukça düşüktür.
      Farklı kapitalist ülkelerde, işçi ücretleri eşit düzeyde değildir. Bu durum, birçok nedenlerle açıklanır. Bazı ülkelerin kapitalistlerinin kendi işçileri hakkında diğer kapitalistlerden daha iyi niyetli olduklarını düşünmek, kuşkusuz ki, yanlıştır. Onlar, daima ve her yerde ücreti son sınırına kadar düşürme eğilimindedir. Bununla birlikte çeşitli ülkelerin ücret düzeylerini kıyaslarken, işçi sınıfının oluşumunda başta gelen tarihsel koşulları gözönünde tutmak gerekir. İşçinin gereksinmelerine göre saptanan ücret düzeyi, kazanılan niteliğe uygun düşecek giderlere, emeğin üretkenliğine, sınıf savaşımına ve ülkenin başka ayırdedici özel koşullarına bağlıdır. [sayfa 98]
      Örneğin, insan gücünün bol olduğu yerde gelişmesi gereken kapitalizm, Birleşik Devletler'de, insan gücünün az bulunduğu bir ortam içinde gelişmiştir. Bu durum, giderek ücretlerin de artmasına vardı. İngiltere'de işçi sınıfı, kapitalistlere karşı direnmek için diğer Avrupa ülkelerinden daha önce örgütlenmiştir. İngiltere işçilerinin ücreti, örneğin, İrlanda işçilerinin ücretine bakarak daha yüksektir. Farklı ülkelerde ücret konusunu bu durumlar belirler.