Toprak rantı nereden gelir? Onu kim üretir ve
o toprak sahibinin eline nasıl varır? Bu soruları yanıtlayan marksizm-leninizm,
ücretli emeğin sömürüsü üzerine kurulmuş olan
kapitalist bir tarımın varlığından hareket eder. Toprak sahibi ile
kapitalistin, farklı iki kişi olduğu da varsayılmıştır.
Toprak sahibinin kendisi tarımla
uğraşmaz. Tarımsal üretim alanına sermaye yatırmaya kararlı kapitaliste,
toprağını kiraya verir. Artı-değer yaratan işçileri, sermayesini toprağa yatıran
kapitalist tutar. Artı-değer, her şeyden önce,
[sayfa 137] bu artı-değeri iki bölüme ayıran
kapitalist-kiracının elinde toplanır. Kapitalist-kiracı, onun birini kendine
ayırır; bu, yatırılan sermaye üzerinden, ortalama kâr oranına eşdeğerde olan
kendi kârıdır. Ortalama kârın üstünde, fazladan kâr olan öteki bölümü ise,
toprak sahibine ayrılmıştır. İşte,
toprak rantını oluşturan, artı-değerin bu bölümüdür.
Kapitalist-kiracının tuttuğu işçiler tarafından yaratılan artı-değerin
bir bölümü, neden toprak sahibinin malı
oluyor? Nedeni basit, o, toprağın
sahibidir ve onun izni olmadan hiç kimse o toprağı işletme hakkına
sahip değildir. Bu nedenle, toprak rantının, toprak özel mülkiyetinin
gerçekleşmesinin ekonomik şekli olduğu söylenir. Eğer kapitalist, toprağın da
sahibi olsaydı, tarım işçileri tarafından yaratılan artı-değerin tümüne o sahip
çıkacaktı.
Kapitalist rejimde toprak rantı, feodal
toprak rantından farklıdır. Feodalizmde toprak rantı, şekli ne olursa olsun
(emek olarak, ayni olarak, para olarak temsil edilsin), başlıca iki sınıf olan
toprak sahipleri ile serf köylüler arasındaki feodal üretim ilişkilerini ifade
ediyordu. Kapitalist rejimde ise, toprak rantı, üç sınıf arasındaki ilişkileri
ifade eder: toprak sahipleri, kiracı-kapitalistler ve tarım ücretlileri. Feodal
rejimde, rant, köylüler tarafından (feodal beye) teslim edilen artı-ürünün (surproduit)
tamamıdır. Kapitalist rejimde ise artı-değer, sömürücü iki sınıf arasında
bölüşülür: kiracı-kapitalistler ve toprak sahipleri.
Farklılık rantı ile mutlak
rantı ayırdetmek gerekir. Bu rant şekillerinin varlığı, Lenin'in belirtiği
gibi, iki tür tekele bağlıdır: biri, işletme konusu olarak toprak üzerinde
kurulan tekel, ki bu farklılık rantının kaynağını oluşturur; ikincisi toprak
özel mülkiyetinden gelen tekel, ki mutlak rantın doğuşu da buradan gelir.