ALTINCİ BÖLÜM
TOPLUMSAL SERMAYENİN YENİDEN-ÜRETİMİ VE EKONOMİK BUNALIMLAR
KAPİTALİST ekonomi, birbirinden ayrı ve
bağımsız birçok işletmeden oluşmuştur. Her kapitalist, belirli bir zaman içinde,
kendisine en çok kâr sağlayacak olan metaları üretmeye bakar. Demek ki, üretim,
plansız ve anarşi içinde gelişir. Üretim anarşisi, kapitalist toplumda metaların
pazarlanmasında birtakım güçlükler yaratır ve fazla-üretim bunalımlarına neden
olur.
Ekonomik bunalımlar, emekçiler için
sayısız kötülükler doğurur ve kapitalizmin çelişkilerini büyük ölçüde
yeğinleştirir. Bu bunalımlar, kapitalizmin kaçınılmaz sonunu haber verirler.
Toplumsal sermayenin kapitalist
yeniden-üretiminin mekanizmasını
genel olarak inceleyelim. [sayfa 148]
1- TOPLUMSAL SERMAYENİN YENİDEN-ÜRETİMİ
Bireysel Sermaye ve Toplumsal Sermaye
Kapitalist rejimde toplumsal üretim, uyumlu
bir bütün değildir. Toplumsal üretim, bireysel kapitalist işletmeler arasında
dağılmıştır. Bu işletmelerden herbiri, şu ya da bu kapitalistin özel
mülkiyetindedir; birer özerk üretim birimi gibi görünürler. Oysa, birbirinden
farklı her işletmedeki yeniden-üretim, öteki kapitalistler tarafından üretilen
her çeşit makine-araçların, tesisatların, yardımcı maddelerin, yakıtların,
işçiler için gerekli tüketim maddelerinin vb. üretilmesine bağlı olur.
Birbirlerinden ayrı kapitalistlerin faaliyeti ve dolayısıyla farklı sermaye
hareketleri birbirleriyle çatışır.
Karşılıklı ilişkileri ve karşılıklı
bağımlılıkları içinde, bireysel sermayelerin toplamı,
toplumsal sermayeyi oluşturur. Kapitalist düzende yeniden-üretim,
aynı zamanda toplumsal sermayenin birer parçaları da olan tek tek sermayeler
hareketinin işte bu içiçe girmesi içinde gerçekleşir. Yeniden-üretimin
gerçekleşebilmesi için yalnız bireysel kapitalist değil, aynı zamanda toplumdaki
tüm kapitalistlerin, fabrikalarında üretilen metaları pazarda paraya çevirmesi
ve gereksinme duydukları metaları pazardan satın almaları gereklidir. Toplumsal
sermayenin, toplu olarak, yeniden-üretiminin nasıl yapıldığını görmek için,
toplam toplumsal ürün bileşimini bilmemiz gerekiyor.
Toplam Toplumsal Ürün
Toplam toplumsal ürün ile, belirli bir
sürede, örneğin bir yılda, toplumun ürettiği maddi mallar yığını (makineler,
makine-araçlar, yakıt, tahıl, giysiler, vb.) anlaşılır.
Toplam toplumsal ürün, kendi değeriyle
ele alınırsa: 1) (üretime) bağlanmış olan değişmeyen sermayeyi, yani
avadanlıkların yıpranmasını, tüketilen hammaddelerin değerini,
[sayfa 149] yardımcı maddeleri, vb. karşılayan
değerden; 2) değişen sermayeyi, yani emek-gücünün değerini karşılayan değerden;
3) artı-değerden oluşmuştur. Başka bir deyişle toplam toplumsal ürün değeri
s+d+a (değişmeyen sermaye+ değişen sermaye+artı-değer) toplamına eşit olur.
Toplam toplumsal ürünün farklı bölümleri,
yeniden üretim sırasında farklı görevler yaparlar. Değişmeyen sermaye, üretim
hizmetini sürdürmekle görevlidir. Değişen sermaye, işçilerin kendi
gereksinmelerini gidermek için, yani emek-gücünün yeniden-üretimi için
harcadıkları ücret haline gelir. Basit yeniden-üretimde, artı-değerin tamamını,
kapitalistler, kendi kişisel gereksinmeleri için tüketirler. Artı-değer
bölünmelerinden biri, kapitalistler tarafından genişletilmiş yeniden-üretimde
kullanılır. Artı-değerin geri kalan en önemli bölümü, genel kural olarak, ek
araçlar alımı ile ek bir emek-gücünün kiralanmasına ayrılmıştır.
Toplam toplumsal sermayenin devrinin ve
yeniden üretimin tahlilinde gözönünde tutulan önemli bir nokta da, toplam
toplumsal ürünün maddi şekle bağlanmasıdır.
Toplam toplumsal ürün, maddi şekli
bakımından, üretim araçlarıyla tüketim nesnelerinden oluşur. Her toplumsal
üretim, sonuç olarak, iki önemli kesim içerir: I'inci kesim, üretim araçlarının
üretimi; ve II'inci kesim, tüketim nesnelerinin üretimidir. Çeşitli kesimler,
toplam toplumsal ürünün maddi şekilleri bakımından üretimde farklı bir görevi
yerine getirirler: üretim araçları, sonraki bir üretimde; tüketim nesneleri,
insanın kişisel gereksinmelerini gidermede işe yararlar.
Gerçekleşme Sorunu Niteliği
Toplumsal sermayenin yeniden-üretimi, her
bireysel sermayenin ve dolayısıyla toplam toplumsal sermayenin, kendi
dolaşımlarını sürekli olarak tamamlaması, yani para şeklinden üretici şekle;
üretici şekilden meta şekline; meta şeklinden yine para şekline vb. geçmesi
sanılır. Bu dolaşım, ancak, bütün kapitalistler yığını ve her kapitalist, tek
başına, kendi
[sayfa 150] ürününü gerçekleştirebilir, satabilirse
olur. Gerçekleştirme süreci şundan ibarettir: toplumun toplam yıllık ürününün
her bölümü, kendi değeri ve kendi maddi şekli ile, topluca değişilir ve üretim
süreci içinde kendi rolünü tamamlar.
Soru şudur: bir yıllık para olarak ifade
edilen yıllık toplam ürünü gerçekleştirmek için gerekli koşullar nelerdir?
Marksist-leninist yeniden-üretim teorisi, bu koşulları açıklar ve aynı zamanda,
kapitalist üretimin gelişmesi sırasında, bu koşullara kaçınılmaz olarak, sürekli
bir biçimde aykırı davranıldığını, bunun da fazla-üretimden doğan ekonomik
bunalımlara yolaçtığını gösterir.
Basit Kapitalist Yeniden-Üretimde Gerçekleşme
Basit yeniden-üretimde, üretim süreci,
kendisinden önceki oranlarda yenilenir ve artı-değer, tümüyle kapitalistlerin
kişisel tüketimine gider.
Basit yeniden-üretimde, toplam toplumsal
üretimin gerçekleşmesini tahlil edelim. Örneğin, milyon dolar olarak ifade
edilen değişmeyen sermaye değerinin, I'inci kesimde, 4.000; değişen sermaye
değerinin 1.000; artı-değerin de 1.000 olduğunu varsayalım. II'inci kesimde de,
değişmeyen sermaye değerini 2.000; değişen sermaye değerini 500; artı-değeri de
500 dolar kabul edelim. Böylece, toplam toplumsal ürün aşağıda gösterilen
kesimlerden oluşacaktır:
Kesim I: 4.000s+1.000d+1.000a=6.000
Kesim II: 2.000s+500d+500a=3.000
I'inci kesimde, toplam ürün değeri, yıl
sonunda, makineler, hammaddeler vb. şeklinde 6.000 dolara eşittir. Oysa bu
kesimin işçilerinin üretim araçlarına değil, tüketim nesnelerine de
gereksinmeleri vardır. I'inci kesimdeki ürünleri gerçekleştirmek önemlidir.
Gerçekleştirme süreci nasıl olur?
Birinci kesimde, üretimin bir bölümü,
4.000 dolarlık değişmeyen sermayeye eşit bölümü, tüketilen değişmeyen sermayeyi
[sayfa 151] karşılamak amacıyla, aynı kesimin
işletmelerine satılacaktır. I'inci kesim ürünlerinden geri kalan
(1.000d+1.000a), üretim araçları şeklinde, tüketim nesneleri üreten işletmelere
satılmıştır. Toplamı 2.000 dolar tutan bu üretim araçları, II'inci kesimin
değişmeyen sermayesini karşılamaya yarayacaktır.
II'inci kesimde, tüketim nesneleri
(giysiler, ayakkabılar, besin maddeleri vb.) şeklinde mevcut olan toplam ürünün
değeri 3.000 dolardır. II'inci kesimde üretilen, toplam değeri 2.000 dolar tutan
tüketim nesneleri, I'inci kesimin üretim araçları karşılığı değişilmiş
olacaktır. Aynı zamanda tüketim nesnelerinden ibaret olan ve değişen sermayenin
yeniden üretilen değerini (500d) ve yeniden üretilen artı-değeri (500a)
gösteren, II'inci kesimden geri kalan ürün, bu II'inci kesimdeki işçilere ve
kapitalistlere satılmıştır.
Böylece, bütün toplumsal ürün
gerçekleştirilmiş oldu. Basit kapitalist yeniden-üretimde, denklem şöyledir:
I'inci kesimin değişen sermayesi ile artı-değeri, II'inci kesimin değişmeyen
sermayesine eşit olmalıdır.
Kendi kesimleri içersinde
gerçekleştirilen ürün dilimleri üçgenler içine ve öteki kesimle değişilen ürün
dilimleri de, aralarındaki bir çizgi ile birbirine bağlanan dikdörtgenler içine
alınırsa, aşağıdaki şemayı elde ederiz:
Bu şema, kapitalist basit
yeniden-üretimde gerçekleşme koşulunu gösterir: I(d+a)=IIs.
[sayfa 152]
Genişletilmiş Kapitalist Yeniden-Üretimde Gerçekleşme
Koşulları
Genişletilmiş yeniden-üretim ya da
birikim, kapitalizmin ayırdedici özelliğidir. Üretimi genişletmek için, ya
mevcut işletmeyi büyütmek ya da bir yenisini kurmak gerekir. Her iki durumda da,
belirli bir miktarda yeni üretim araçlarını işe sokmak gerekiyor. Ama üretim
araçları I'inci kesim tarafından üretildiğinden, yeniden yaratılmış olan bir
değeri gösteren bu kesimin bir ürün dilimi I(d+a), II'inci kesimin değişmeyen
sermayesinden (IIs) büyük olmalıdır. Her iki kesimde de üretimi genişletmek için
piyasaya sürülebilecek olan üretim araçları fazlalığını yalnızca bu koşul
doğarabilecektir.
Bu koşulu hesaba katarak, örneğimizi,
aşağıda gösterildiği şekilde kuracağız:
Kesim I: 4.000s+1.000d+1.000a=6.000
Kesim II: 1.500s+750d+750a=3.000
Genişletilmiş yeniden-üretimde, her kesimde
artı-değer iki bölüm içerir: biri kapitalistler tarafından kişisel olarak
tüketilen bölüm ve diğeri biriktirilmiş olan parçadır. Artı-değerin biriktirilen
bölümünün bir miktarı
ek üretim araçları alımına ve bir miktarı da ek emek-gücü
kiralanmasına ayrılmıştır.
I'inci kesimdeki kapitalistlerin kendi
artı-değerlerinin yarısını, yani 500 dolarını biriktirdiklerini varsayalım. Bu,
onların değişmeyen sermayeye 400 ve değişen sermayeye 100 ekleyecekleri, yani
biriktirilmiş bulunan artı-değer dilimini daha önce yatırılmış bulunan sermaye
ile aynı oranlar içinde harcayacakları anlamına gelir. Bundan ötürü, I'inci
kesimin bileşim-değeri, ertesi yıl üretime girince, şu şekilde görünecektir:
4.400s+1.100a.
I'inci kesimin toplam ürününden (6.000),
4.400'ü aynı kesimde gerçekleşmiştir. Geriye kalan 1.600'ü, II'inci kesimin
ürünleriyle değişilecektir. Ama II'inci kesim kapitalistlerinin üretim
araçlarını (son yıl içinde onlar tarafından harcanmış bulunan
[sayfa 153] 1.500 yerine) 1.600 karşılığında satın
alabilecek bir durumda olmaları için, II'inci kesim artı-değerinin bir bölümünü
soğuran kendi değişmeyen sermayelerini %100 artırmaları gerekir. II'inci kesimin
değişmeyen sermayesinin genişletilmesine ayrılan bu 100 artı-değer birimi,
II'inci kesimde daha önce yatırılan sermaye 2 : 1 oranında harcanmış olacağı
için, değişen sermayenin de 50 birim artmasını gerektirecektir. Bundan dolayıdır
ki, gelecek yıl, üretime giren II'inci kesimin değer-bileşimi şöyle olacaktır:
1.600s+800d.
I'inci ve II'inci kesim içindeki
tüketim nesnelerinin ve üretim araçlarının dağılım süreci aşağıdaki şemada
belirtilmiştir.
I: 4000s+1000d+1000a=6000
II: 1500s+750d+750a=3000
Ürünün gerçekleşmesi, şöyle olacaktır: I'inci
kesimin kapitalistleri birbirlerinden 4.400 karşılığında üretim araçları satın
alırlar. Geriye kalan üretim araçları (1.600), II'inci kesimdeki tüketim
nesneleri ile değişilir. Bu değişim sonucunda, I'inci kesimin kapitalistleri
1.600 karşılığında tüketim nesneleri ve II'inci kesimin kapitalistleri de 1.600
karşılığında üretim araçları
[sayfa 154] alırlar. II'inci kesimde geriye kalan
tüketim nesnelerinin (1.400) gerçekleşmesi, aynı kesim içinde olur.
Kesimler arasındaki değişim
sürecini şu şemada izleyebiliriz:
I: 4.400s+(1.100d+500a)=6.000
II: 1.600s +800d+600a=3.000
Genişletilmiş yeniden-üretimde gerçekleşme
koşulu şu eşitlikte olur: değişen sermaye değeri (1.000), artı, değişen
sermayeye eklenen biriktirilmiş artı-değer bölümü (100), artı, kapitalistlerin
kişisel tüketime ayrılan I'inci kesimdeki artı-değer dilimi (500), eşit
olmalıdır. II'inci kesimin değişmeyen sermaye değeri (1.500), artı, II'inci
kesimin değişmeyen sermayesine eklenen, biriktirilen artı-değer parçası (100).
İkinci yılda yeni üretim çevirimi (cycle),
daha büyük bir sermaye ile yola çıkacak, ve artı-değer oranı %100 olursa, ikinci
yılın toplam toplumsal ürünü şöyle olacaktır:
Kesim I: 4.400s+1.100d+1.100a=6.600
Kesim II: 1.600s+800d+800a=3.200
Genişletilmiş kapitalist yeniden-üretim
süreci böyle olur ve bunu önceden belirleyen gerçekleşme koşulları bunlardır.
Genişletilmiş yeniden-üretimde, üretici
güçlerin gelişmesi, üretim araçlarının üretimine ayrılan toplumsal emek payının
tüketim nesneleri üretimine giden emek payından daha çabuk büyümesinde ifadesini
bulur.
Üretim araçları üretiminin tüketim
nesneleri üretimine oranla öncelikle büyümesi, genişletilmiş
yeniden-üretimin ekonomik yasasıdır.
"Bu üretim araçlarının daha hızlı
büyümesi yasasının bütün anlam ve önemi, el işinin yerini mekanik işin almasının
[sayfa 155] -daha genel bir ifadeyle, makine döneminde
teknik ilerlemenin- kömür ve demir üretiminin daha ileri bir büyümesini, 'üretim
araçları için üretim araçları' gerçeğini gerektirmesi olgusuyla özetlenir." (V.
Lenin,
Œuvres, Paris-Moscou, t. 1, s. 118.)
Gerçekleşme teorisi, basit ve genişletilmiş
kapitalist yeniden-üretimde, metaın gerçekleşmesi için zorunlu koşulları
açıklar. Ama bu teori, kapitalist rejimde bu koşulların sürekli olduğunu iddia
etmez. Tam tersine, kapitalist rejimde bu koşullar, sürekli olarak bozulur.
Üretim rekabeti ve anarşisi rejiminde,
kimse, pazar gereksinmelerini tam olarak bilemez. Sanayi dalları arasındaki ve
her dal içindeki belirli ilişkiler, bundan ötürü, zorunlu olarak, çok sayıda ve
sürekli oransızlığa aykırılıklar arasında kurulur.
Kapitalist düzende üretim ile tüketim
arasında uzlaşmaz karşıt bir çelişki vardır. Amacı en fazla kâr sağlamak olan
kapitalist üretim, buna, üretimi artırarak ve sermaye biriktirerek ulaşır.
Üretimin artması ve sermaye birikimi, aynı zamanda satın alma ve tüketme gücü
azalan emekçilerin yaşam düzeyinin düşmesiyle olur. Bu, pazarı daraltır ve
metaların gerçekleşmesini güçleştirir.
Burjuvazi, bu çelişkiyi, dış pazarları
tekeline alarak çözümlemeye çalışır. Bu pazarlar, bunların tekel konusu olması,
bölüşülmesi ve yeniden bölüşülmesi uğruna savaşım, çelişkileri keskinleştirir ve
kapitalist ülkeler arasında dünya savaşlarına da dönüşen sayısız çatışmalara
neden olur.
2. Ulusal gelir
Ulusal gelir nedir?
Ulusal gelir dağılımı
Ulusal gelirin kullanılması
3. Ekonomik bunalımlar
Bunalımların mahiyeti ve ilk nedeni
Kapitalist çevrim (cycle) ve evreleri
Bunalımlar ve kapitalizmin çelişkilerinin kesikinleşmesi