KÜTÜPHANE |
LENIN
Marks-Engels-Lenin
Kadın ve Aile
[Marks, Engels ve Lenin 'in Über Die Frau und die Familie (Verlag für die Frau, Leipzig 1976) adlı derleme yapıtını, Almancasından Öner Ünalan dilimize çevirmiş ve kitap Kadın ve Aile adı ile Sol Yayınları tarafından; Kasım 1992 (Birinci baskı: Haziran 1979; ikinci Baskı: Nisan 1989), tarihinde, Ankara'da Kurtuluş Basımevi'nde bastırılmıştır.]
Eriş Yayınları tarafından düzenlenmiştir.
GİRİŞ
Marks, Engels ve Lenin'in, devrimci işçi sınıfının kadının özgürleşmesi ve hak eşitliğinin gerçekleşmesi için savaşımı ve tarihsel sorumluluğu üzerine bildirdikleri, ölçülmez değerdedir, tşçi sınıfının devrimci güçleri, partilerinin önderliğinde, Marksizm-Leninizm klasiklerinin düşüncelerini her zaman kılavuz edinmelidirler. Böylelikle, sömürüye, ezilmeye ve savaşa karşı uğraşın çetin problemlerini ve kapitalizmden sosyalizme geçişin karmaşık sorunlarını alt etmeye güç yetirebilir hale gelirler.
Karl Marks ve Friedrich Engels, işçi sınıfının kapitalizmi yıkma ve ona bağlı olan insanın insanı sömürmesine son verme, işçi sınıfının politik iktidarını kurma ve bütün çalışanları sosyalist toplumu kurma ve geliştirme savaşımına yöneltme tarihsel özel-görevini açıkladılar ve gerekçelendirdiler. (sayfa 7) Marks ve Engels, işçi sınıfının bu tarihsel özel-görevine kadının özgürleştirilmesini ve tam hak-eşitliğinin gerçekleştirilmesini de kattılar. Marks ve Engels, 1845 Şubatında çıkan ilk ortak yapıtlarında, Kutsal Aile ya da Eleştirel Eleştirinin Eleştirisi'nde, proletaryanın kendini özgürleştirebileceğini ve özgürleştirmesi gerektiğini ve bununla aynı zamanda burjuva toplumun bütün gayri insani yaşam koşullarının ortadan kalkacağını öğrettiler. Lenin'in -tarihsel materyalizmin en derin ve en önemli önermelerinden biri olarak nitelendirdiği- yığınlar insanlık tarihinin gerçek yaratıcılarıdır bilgisi de buna bağlıydı. Marks ve Engels, yığınlara, kadınları, ütopik sosyalist Fourier'nin kadının kurtuluşunun aynı zamanda genel kurtuluşun doğal ölçüsü olduğu düşüncesini kattılar.
1848 Şubatında, burjuva devriminin öngününde yayınlanan Komünist Parti Manifestosu'nda Marks ve Engels, modern sanayinin yalnızca yaşa ve cinse göre çeşitli giderlere yol açan emek araçları tanıdığını proletaryaya açıkladılar. Bununla, proletaryaya, kendini yalnız erkekleri içermeyen bir sınıf olarak kavramanın yolunu gösterdiler. Uluslararası İşçi Birliği, Marks ve Engels'in etkisinde, kadın için demokratik haklar sorunuyla ilgili kararlarında büyük titizlik gösterdi. Bunun üzerine Engels, 1884'te, ailenin ve kadının toplumsal konumu ye gelişmesi sorununda önemli açıklamalar içeren Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni adlı ünlü yapıtını ortaya koydu.
Engels'in, ana amacı Marksist devlet teorisinin ayrıntılı gerekçelerini vermek olan bu çalışmasını, Lenin, modern sosyalizmin temel yapıtlarından biri olarak niteledi. Lenin, bu yapıtın, devrimci işçi sınıfının kadının özgürleşmesi uğruna savaşımın teorik temellerinin sağlamlaştırılması için taşıdığı ilkesel anlamı, bu teorik temellerin, emperyalizme kerte kerte geçişte kadınların üretim sürecine pek büyük ölçüde katılmalarıyla ivedi bir kavrayışı gerektirdiklerini de kesinlikle göz önünde tuttu.
Friedrich Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni'nde, bu klasik yapıtta, ailenin gelişmesini ilk olarak tarihsel materyalizmin görüşü açısından inceleyerek, Karl Marks'ın bir vasiyetini yerine getirdi. Bununla, aynı zamanda kadının tarihte ortaya çıkan ezilmesinin ekonomik temelini (sayfa 8) açıkladı ve emek araçlarında özel mülkiyetin kaldırılmasını kadının özgürleşmesinin ve hak-eşitliğinin gerçekleşmesinin önkoşulu olarak ortaya koymayı başardı. Böylece Engels, Karl Marks'ın manevi kalıtının koruyucusu ve tamamlayıcısı olarak, cinslerin tam hak-eşitliğinin sağlanmasına ve yeni, sosyalist koşullara uygun, içinde karşılıklı saygının ve sevginin erkek ile kadının tam hak-eşitliğiyle organik olarak geliştiği bir aileye giden yolu gösterdi. Emperyalizm çağında Marksizmi geliştiregiden, ve proleter devrimin öngününde devrimci işçi sınıfını iktidarı kendi eline almakta güçlendiren teorik bilgileri edinen ve yayan V. İ. Lenin, devrimci proletaryanın dikkatini kadının tam hakeşitliğini gerçekleştirmenin pratik yanma kuvvetle çekti. Inés Armand'a mektuplarında, proleter ve burjuva görüş noktalarının bu sorunda da karşıt olduğunu ve aşksız küçükburjuva-aydınsal-köylü, darkafalıca ve pis evliliğin, aşklı proleter sivil-evlilikle karşılaştırılmaması gerektiğini açıkça gösterdi.
Genç Sovyet iktidarının en sıkıntılı günlerinde, Lenin, "Büyük İnisiyatif adlı ünlü çalışmasında, kadının ezilmesine tümüyle son verilmesi sorununda büyük çaba harcadı ve Sovyet iktidarının yeryüzündeki ilk proleter devletin varlığının daha ilk yılında yapılanlarla övünç duymakta binlerce kez haklı olduğunu belirtti. "Ama toprağı eski burjuva yasaların ve düzenlemelerin molozlarından ne kadar çok temizlediysek, bunun yalnızca toprağın işlenmek için düzlenmesi olduğunu, ama henüz toprağı işlemenin kendisi olmadığını o kadar iyi anladık."[1]
Marksizm-Leninizm klasiklerinin kadın ve aile üzerine söyledikleri ve belirttikleri, onların toplu yapıtının ayrılmaz bir parçasını biçimlendirir; bu toplu yapıtın zenginliğini ortaya çıkarmak bizim için her zaman yeni görev oluyor. (sayfa 9)
JOACHİM MÜLLER
KADINLARIN KLASİKLERE BORÇLU OLDUKLARI ŞEY
ELBETTE, Marks kadın sorunuyla "doğrudan", "yalnız onun üzerinde durarak" uğraşmadı. Bununla birlikte, kadının hak-eşitliği için eşsiz olanı, en önemli olanı yaptı. Materyalist tarih kavramıyla bize kadın sorunu üzerine eksiksiz formüller vermediyse de, daha iyisini verdi; onları bulmak ve kavramak için doğru, güvenilir yöntemi. Kadın sorununu genel tarihsel gelişmesinin akışı içinde, tarihsel bağımlılığı ve haklılığı içinde, genel toplumsal bağlantıların ışığında açıkça anlamamızı, onun itici ve sürdürücü güçlerini tanımamızı, onların yöneldikleri amaçları, ortaya konan problemlerin ancak varlıklarıyla çözüme kavuştuğu koşulları bulabilmemizi yalnız materyalist tarih anlayışı olanaklı kılar.
Ahlaki yasalara ya da tanrısal buyruklara göre yaratılmış olan o kadının ailedeki ve toplumdaki konumunun öncesiz (sayfa 10) ve sonrasız olduğu boşinanı parçalanıp toz oldu. Ailenin, öbür toplum kurumları ve varlık-biçimleri gibi sürekli bir oluşa ve göçüp gidişe uğradığı ve onlar gibi olan ekonomik ilişkilerle ve bu ilişkilerin desteklediği mülkiyet düzeniyle birlikte değiştiği açıkça ortaya çıktı. Ama bu değişmeyi yapan, o sırada üretim tarzını altüst eden ve onu ekonomi ve mülkiyet düzenine karşıt duruma düşüren ekonomik üretici güçlerin gelişmesidir. Sonra, devrimcileşmiş ekonomik ilişkilerin ve bağlantıların tabanı üzerinde insanların düşüncesinin devrimcileşmesi, toplumsal üstyapının kurumlarında ekonomik temele uygun değiştirmeleri yapma, mülkiyet biçimleri ve egemenlik ilişkileri içinde katılaşıp kalmış olanı giderme çabası tamamlanır. Yardımlarıyla bu çabayı başarıya ulaştıran, sınıfların savaşımlarıdır.
Engels'in "ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni" üzerine yaptığı parlak incelemenin önsözünden biliyoruz ki, burada geliştirilmiş düşünce akışı ve görüş noktaları büyük kesimiyle, Marks'ın, son derece sadık ve dâhi bir vasiyet yerine getiricisi olarak sürdürdüğü kalıtıdır. ...
Clara Zetkin, Ausgewählte Reden und
Schriften, Band I, Berlin 1957,
s. 129-220.
*
Elbette, Lenin "kadın sorunu" üzerine hiçbir kitap, geniş kapsamlı hiçbir inceleme yazmadı. Toplumsal problemleri "genellikle" soyut olarak ele almak, onun tarzı değildi. Proleter devrimi yapmak için önemli olabilen her şeyi pek açık, bağlamlı düşünür, pek kesin ve belirgin biçimde dile getirirdi. Bundan ötürü, yapıtında, kadınların burjuva toplumdaki yüzkızartıcı ve özgür-olmayan konumu ve kadınların komünizmin gerçekleştirilmesi için belirleyici önemi ile ilgili anlayışı belli oluverir. ...
Lenin için,... kamusal bir aşevinde ya da onun işletilmesinde çalışmaktan büyük bir devletin yönetimine kadar, kadının ev dışında mesleki işler yapması, yeteneklerini bütün toplumsal görevlerde göstermesi, yalın bir kendiliğinden anlaşılırlıktı. Lenin, kadının, toplumsal yaşamdaki işbirliğinden (sayfa 11) en elverişli sonuçları bekliyordu. Bazı toplumsal gereksinmelere ve bunların karşılanmalarına en uygun araçlar ve yollar, toplumsal yaşam içeriğinin ve biçimlerinin zenginleştirilmesi için daha iyi bir anlayış.
Onun için belirleyici anlamı olan, sivrilmiş tek tek kadınların parlak başarıları değildi, daha çok milyonlarca kadının, en yalın ve en alçak gönüllü milyonlarca kadının o görünmeyen günlük çalışmalarıydı. Çünkü Lenin'de, her zaman, küçükte ve en küçükte büyüğü, bütünü gören ve onu bununla bağlantısı içinde vazgeçilmez, önemli bir şey olarak değerlendiren o derine işleyen duyu vardı. Savaşım ve kuruluş sırasında bir tek gücün fazla olmadığını, ve her şeyin devrime ve komünizme yararlı kılınabileceğini kuvvetle duyuyordu. Dolayısıyla, kadınlar arasındaki komünist yetiştirme ve eğitim çalışmasını kentten köye yayma ve partisiz proleter ve köylü kadınları etkin işbirliğine katma üzerinde üsteleyerek durdu. Komünizm, ancak milyonlarca kadının gönülden istemini ve en azimli etkinliğini milyonlarca erkek kardeşinin istemi ve etkinliğiyle, kendi kuruluşu için kesinlikle "Olsun!" demeyi gerektiren zorlayıcı Titan gücü halinde birleştirirse, kadınları boyunduruktan kurtarabilir.
Böylece çember kapanıyor. Lenin'in kadının hak-eşitliği ve özgürleşmesi konusundaki tutumu genel devrimci inancının ve yaşanmış devrimci yapıtının organik bir parçasıdır. Çünkü teoride ve pratikte, ona göre, teori her şeyde, eyleme, eylemin kendisiyle birlikte hazırlanmakla anlamdaştır. Kadınların Lenin'e ne borçlu olduğunu tümüyle öğrenmek isteyen kimse, onun derlenmiş yapıtlarında derinleşmeli, ilk işçi ve köylü cumhuriyetlerinin birliğini yaratmış olan Bolşevik Partinin ve Komünist Enternasyonalin tarihini incelemelidir. Kadının özgürleşmesi de birlikte olmak üzere, insanın özlediği bütün kurtuluşlar için Lenin'in ne kadar eşsiz büyüklükte ve önemde olduğu ancak ve ancak ondan sonra tümüyle kavranır. (sayfa 12)
Clara Zetkin, Ausgewählte Reden und
Schriften, Band III, Berlin 1960,
s. 170-177.
Kadın ve
Aile KAPİTALİST SANAYİDE KADIN EMEĞİ
Kadın ve Aile AŞK, EVLİLİK VE AİLE
ÜZERİNE
ÜZERİNE
Kadın ve Aile LENİN'DEN ANILAR
Kadın ve Aile SOSYALİZM/KOMÜNİZMDE
KADININ
KURTULUŞU
Kadın ve
Aile KADININ HAK EŞİTLİĞİ VE ÖZGÜRLEŞMESİ ÜZERİNE
Kadın
ve Aile SINIF SAVAŞIMINDA KADINLAR
Kadın ve Aile KAPİTALİST TARIMDA KADIN EMEĞİ
|